Derince Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Derince Mutlu Son

Derince Mutlu Son Üzerinde siyah yarı şeffaf küçük krem rengi puanlı bir gömlek, siyah diz altı bir tayt, krem rengi bir hırka vardı. Kırmızı kabanı, ince belini belli eden, gömleğinin üzerine taktığı kırmızı kemerle uyum içindeydi. Siyah üzerine krem rengi çizgili topuklu zarif ayakkabılar inci kolye ile kıyafetini tamamlamıştı. Dudaklarında kemerinin cayır cayır yanan kırmızısı bir ruj vardı. Saçlarını ise dağınık bir halde tepede toplamıştı. Bu haliyle fark edilmemesi mümkün değildi. Fuat ise bir restorasyon işi için kilisedeydi. Onun her zamanki biçimı belinden büzgülü soluk yeşil bir pantolon, lacivert kadife bir ceket ve polo yaka bir tişört giymişti.

Daha sonra onlarca defa Mine’nin çözeceği taba renkli aynı kemeri takmıştı. Uzun boylu ve ikonalarla ilgili çeşitli talimatlar veren Fuat’ı uzaktan gördüğünde ilgisini çekmişti. Yaklaşıp mekânla ilgili bir sual sordu. Fuat da mesleğinin ikonalar bulunduğunu söyleyerek bunu olabildiğince detaylı anlattı. Normalde pek de konuşkan olmayan Fuat mevzuşmayı kısaca geçiştirirdi. Oysa anlattıkça anlatmıştı. Onun bu hevesli mevzuşmalarından işine çok düşkün olduğu anlaşılıyordu. Belki de Mine’den etkilenmişti. Bunu derhal anladı Mine.

Derince Mutlu Son

Derince Mutlu Son Uzun boylu, koyu kumral, mavi gözlü ve dalgalı saçlıydı, şakaklarında biraz beyazlar belirmişti. Erkeksi, keskin çene hatlarına sahipti. Mine bu adamdan hoşlanmıştı. Tuhaf bir çekiciliği vardı. Biraz çekingen de olsa yaptığı işe tutkuyla sarılan bu garip yabancı aniden hiç fark etmeden ilgisini çekmişti. Kendi yarattıkları dünya içinde kendi gölgelerini takip eden bu şekilde kişiler çok ilgisini çekerdi. Çözülmesi ihtiyaç duyulan bir sırdı karşısındaki adam. Mine bu sırrı çözmek istedi.

Kilise ile ilgili bir yazı yazacağını söyleyerek kendisini tanıtmıştı. İlk adımı artık kendisi atmıştı. Karşıdan bir hamle gelmesi gerekiyordu. “Memnun oldum. Ben de Fuat Adalıoğlu. Restoratörüm, ikona restoratörü. Nerede yazıyorsunuz?” Nedense biraz utanmış benzer biçimde bir hali vardı. Mine gazetesini söylemiş oldu ve ekledi, “Adımı internette aradığınız zaman yazılarım çıkar karşınıza. Şuradaki resim ne kadar da güzelmiş.” Karşı tarafın hafif çekindiğini farklıymışti, bu yüzden adamın en başat olduğu alanda kalıyordu; ikonalar.