Derince Mutlu Sonlu Masöz Öykü

Derince Mutlu Sonlu Masöz

Bununla birlikte bir güzellik, neşe ve özgürlük de olabileceği duygusuna ve yanılsamasına düştüm. Onların arasında çırıl‐ çıplak dururken bilinmeyen, bambaşka bir evrene ait oldu‐ ğumu hissettim. Ama çok sonrasında, o kapıdan çıktıktan sonrasında, yüreğimin paramparça bulunduğunu hissettim ve tarif edilemez bir utanç duydum. Sonrasında kendimi yatağa attım ve bedenimin tümüyle uyuş‐ tuğunu hissettim. Minik odadaki yazı masasının üzerinden Derince Mutlu Sonlu Masöz cep telefonumun ekran ışığının yandığını görüyordum ve evden aradıklarını biliyordum, saat sabahın iki buçuğu ol‐ muştu. Ayrıca birileri odaya girmiş, üzerime uzanmış ve beni becermişti. Sonrasında bir başkası onu izledi ve aletini ağzıma doğru uzattı. Biri bitirdiğinde diğeri üzerime beyazımsı sıvısını boşaltıyordu. Sırayla. İç çekmeler, iniltiler ve hırıltı‐ lar. Ve gizli saklı gözyaşları.

Eve üstüm başım sperm lekeleriyle, akmış makyajımla döndüm ve annem divanın üzerinde uyuyakalmış, beni bek‐ liyordu. Buradayım,” dedim. “Döndüm”. Geç geldiğim için bana bağlarıramayacak kadar uykuluydu, başını tamam anlamında salladı ve yatak odasına doğru yü‐ rüdü. Banyoya girdim, aynada yüzüme baktım ve birkaç yıl önce kendini fanatik hayran seyreden o kızı bulamadım. Yanaklara doğru akmış siyah göz kaleminin daha da acınılası kıldığı mutsuz gözleri gördüm. Bu gece onlarca kere şiddet uygulanan ve tazeliğini yitirmiş bir ağız gördüm. Kendimi yabancı yaratıklar tarafından saldırıya uğramış ve kirletilmiş hissediyordum.

Derince Mutlu Sonlu Masöz

Sonrasında yüz kere saçlarımı fırçaladım, annemin anlattığı masallardaki prensesler gibi. Gecenin bir saati, sana yazdığım şu anda bile vajinam buram buram seks kokuyor. Dün gece eğlendin mi?” diye sordu annem, çaydanlığın çı‐ karttığı ıslığı esneme sesiyle bastırırken. Omuzlarımı silktim ve “Her zamanki gibi bir geceydi işte,” diye yanıtladım. Giysilerin bir garip kokuyorlardı,” dedi her insanın, özellikle de benim hakkımda her şeyi bilmek isteyen o her zamanki meraklı gözleriyle.

Sperm kokusunu aldığından korkarak hızla arkama döndüm ve dudaklarımı ısırdım. “nasıl doğrusu?” dedim, kayıtsızca mutfak penceresinden görünen güneşe bakarak ve sakin görünmeye çalışarak. “Duman şeklinde… Ne bileyim… Esrar benzer biçimde…” dedi yüzünü buruşturarak. Cesaretimi toplayarak yüzüne baktım, tatlı tatlı gülümse‐ yerek yanıtladım: “Bilirsin… Dün geceki şeklinde mekânlarda tüttüren bir sürü insan vardır. Söndürmelerini söyleyemezdim ya!”